Monday, 12 May 2014

İstanbul Kırmızısı, Ferzan Özpetek



"Ama şimdi biliyorum, aşkın ana noktası bu: akşamları kapıda bekleyen birinin olması. Seni kucaklayan birinin. Ebediyen değil, tek bir gün için bile olsa kolları arasında kendini yuvanda hissetmeni sağlayan birinin."


"Aşk. Ne öğrendim aşk hakkında?"

...
"Yani, sevdiğimiz insanları asla unutmadığımız, onların daima bizimle kaldıklarıdır; bizi onlara artık var olmasalar bile çözülmez biçimde bağlayan bir şeyler olduğudur."

"Çünkü temelde aşık olmayı açıklayacak bir neden asla yoktur. Sadece olur."

"Aşk ömürlüktür."



"Kimi insanlar vardır, zayıflığı ve güzelliği tek bir özelliklerinde toplarlar. Engin bir kırılganlık. Sanki billurdan yapılmışlardır ve bu durumu idare etmek hem kendileri hem başkaları için çok zordur. Hayatın darbelerine, engellerine, düşüşlerine direnemezler."





"Onda beni çeken hep bu oldu. Aramızda çözüme kavuşmamış bir şeyler vardı; bizi birbirimize çeken manyetik bir şeyler."




"Sonsuz bir şimdide yaşıyordu: geçmişin değeri kalmamıştı, geleceğin de pek önemi varmış gibi görünmüyordu."

1 comment:

  1. Güzel bir blog; fotoğraflarda çok canlı. Ellerinize sağlık; sevgiler

    ReplyDelete